facebook piksel
  1. Ana Sayfa
  2. Mutluluk Nedir? Nasıl Mutlu Olunur?
Mutluluk Nedir? Nasıl Mutlu Olunur?

Mutluluk Nedir? Nasıl Mutlu Olunur?

Mutluluk nedir? Mutluluk sadece psikolojinin değil, birçok alanın da ele aldığı, mutluluk nedir? sorusu, merak edilen, üzerinde araştırmalar yapılan, geliştirilmek istenen bir ‘duygu’. Duygular, düşünceleri ve davranışları etkileyen bir mekanizma, mutluluk da bir duygu olarak ele alındığında yaşamımızı, fizyolojimizi etkilediğini düşünebiliriz. Peki bir tanım yapılacak olsa nedir mutluluk? Nasıl mutlu olunur? Mutluluğu, huzur içinde olma, kendiyle ve çevresiyle barışık olma, yaşamın anlamlı olması ve şu anda değiştirmek istediğin bir şey yok duygusu olarak tanımlıyor, Doğan Cüceloğlu.

Mutluluk Ölçülebilir mi?

Nörofizyologlar ve psikologlar yaptıkları araştırmalarda yıllarca bu soruyu çözmeye çalışıyor ve ölçümlemeye çalışıyor. Ancak ortaya çıkan sonuç ilginçtir ki; mutluluk ölçümlenmeye gerek olmayan bir duygudur. Şöyle ki bu soru kişinin kendine sorulduğunda ve ‘0-10’ arasında bir ölçekte ne derece mutlu olduğu yanıtına ulaşılabilmektedir. Beyin görüntüleme teknikleri ile bu yanıt verildiğinde beynin topografisi çekilmekte ve yanıtların doğrulandığı görülmektedir. Beynin haz bölgelerinin uyarılmış ve renkli olduğu gözlemlenmektedir. Dolayısıyla aslında insan mutlu olduğunda fark edilebilir. Ancak mutluluğun gizlenmesi, yaşanmaması da ayrı bir boyuttur. Bazı kültürel kodlarla ilişkilendirilebilir. Çok gülmek ağlamayı getirir gibi atasözlerimiz kültürel kodlarla ilgili fikir verebilir, bu nedenle de insanlar mutsuz görünme eğiliminde olabilir. Oysa ki hisler yani duygular, gelip geçici olabiliyor, önemli olan daha ziyade kendimize ve çevremize yönelik temel inançlardır.

Mutluluk Görünür mü?

Bireyle ilgili yapılan çalışmalarda mutlu insanların yaşam kalitelerinin daha iyi olduğuyla ilgili kanıtlar mevcuttur. O halde insanlar mutlu olmayı seçebilir mi? Yukarıda da değinildiği gibi kültürel kodlar bu noktada önemli bir boyut olarak karşımıza çıkıyor. Ve uluslar arası yapılan çalışmaların sonuçlarına göre Türkiye mutsuz bir ülke olarak karşımıza çıkıyor. Araştırma sonucuna göre; mutlu ülkeler listesinde son sıralarda yer alan bir ülke. Bir taraftan mutlu görünmek tedirgin ederken, diğer taraftan hayat standartları da mutlu görünmeyi engelliyor gibi görünüyor. Ancak insan öğrenebilen bir varlık ve mutlu olmak öğrenilebilir bir duygu ve edim olarak bahsedilebilir. İnsan öğrenebilen, seçim yapabilen bir varlık. Kendimizi mutluluğa götürecek şeyleri öğrenebiliriz.

Mutluluk Neyle Alakalı?

Mutluluğun parayla, imkanla, yerle, zamanla ilişkili olduğuna dair genel bir inanış var gibi görünüyor. Doğan Cüceloğlu, Türkiye ile ilgili saygın gözlemleri ve değerlendirmeleri olan bir psikologtur. Bir söyleşisinde Türkiye’de insanları zenginler – fakirler olarak ayıracak olsak ve mutluluk araştırması yapılsa zenginlerin daha mutlu olmadığı görülecektir diyor. Bu konuyla ilgili araştırmalardan da bahsettiği söyleşisinde; İskandinav ülkelerinin mutlu ülkeler sıralamasında ilk sıralarda yer alırken, zengin ülkeler sıralamasında daha gerilerde olduğundan bahsediyor. Peki nasıl mutlu olunur? Bu sonuçlar şunu söylememizi kolaylaştırabilir sanırım; öğrenilebilir bir duygudur.  Hedeflenmesi gereken mutlu biri olmaya zorlayayım kendimi değil,  bir amaç doğrultusunda yaşayıp, bunun için çabalamaktır. Çünkü mutluluk, böyle bir insanın kendiliğinden oluşacağı bir duygudur.

Mutluluk öğrenilebilir…

Tüm bu konuşulanlar çerçevesinde; mutluluk kendiliğinden olmaz, peki nasıl mutlu olunur? Çaba göstermek, emek vermek, öğrenmek ve mutlu olmak için farkında olmak gerekir. Yaşadığımız olaylar mı bizi mutsuz ediyor yoksa o olaya verdiğimiz tepkinin adı mı mutsuzluk. Elbetteki yaşanılan olay önemli ancak sonucu değiştirecek kısım, kişinin duygu-düşünce-davranış dediğimiz 3D olarak bahsettiğimiz özellikleri olacaktır. Diğer taraftan mutsuzluk korkulacak bir duygu ya da kişi hep mutlu hissetmeli anlayışı da yorucu, zorlayıcı bir anlayış. Denge üzerine ve zıtlıklar üzerine kurulu bir düzenden bahsediyoruz ve hayatta dengeyi kurabilmek için organizmanın savaş içinde olmadığını öğrenmesi gerekiyor. Hayatta kalmak için savaşmak zorunda hisseden organizma ya öyle olmalıyım ya da diğer uçta diye bakıyor. Savaşmak zorunda olmadığını fark ettiğinde duygularını daha doğru, içten ve gerçekçi olarak yaşayabilecektir. ‘ Bana mutluluğun resmini çizebilir misin Abidin? ’ çok bilinen bir söyleyiştir. Mutluluğun resmi çizilebilir, notaları öğrenilebilir, tarifi verilebilir. Biraz kendine güvenmek ve fırçayı ele almak, enstrümanı seçmek, malzemeleri elde etmek, toparlamak ortaya güzel bir ürün çıkmasını sağlayacak gibi görünüyor. Mutlu haftalar, mutlu anlar dilerim..
Psikolog Hanife Kadir
  • Paylaş:

Yorum Yapın

ap servers