Çocuklarda Öfke Kontrolü İçin 8 Yöntem
Öfke nöbeti şiddetli bir duygusal patlamadır ve çocuklarda çok yaygın bir durumdur. Genelde yaşamın ilk yılının sonunda ortaya çıkar. Aslında öfke kötü bir şey değildir, aksine herkes için faydalı olup kişisel gelişimi için önemlidir. Problem ise öfkenin kendisi değil, çocuklarda öfke kontrolü sağlanamamasıdır. Çocuklarda öfke kontrolü, çocuğun kendi ihtiyaçları ve sınırları hakkında fikirleri olmasıdır. Öfkeli olduklarında duygularını açığa çıkarmak için dili kullanmasıdır ve olumsuz duygusunu anlayıp davranışını ona göre yönlendirmesidir.
Yeni doğan bir bebek aç kaldığında, sancılı tedaviler gördüğünde, genel olarak hoş olmayan durumlarda huzursuzluk ile tepki gösterir. Bu tepkiler şiddetli ağlamayla başlar ve çocuk büyüdükçe bu duygu karşısında farklılıklar gösterebilir. Duygular her bedende kilitlenmiş bir çeşit enerjidir. Öfke de o duygulardan bir tanesi olup bedenden atılamadığı zaman kontrolsüzce harekete geçer. Yani öfke kontrol edilmediğinde kendisi ve çevresi için zararlı olabilir. Yüksek sesle konuşma, vurma, tokat atma, küfür etme, tehdit etme, eleştirel olma, önyargıyla yaklaşma, öfke nöbeti geçirme gibi durumlar çevreye zarar vermek ve incitmek istediğinin göstergesidir.
Her insan doğar doğmaz duygusal gelişim basamaklarından geçer. Yani çocuk da bir basamaktan diğer basamağa atlar. Bu süreçte dış uyaranlara karşı tepkileri farklılaşır. En başta sadece sesi algılayan bir bebek yavaş yavaş ses tonundaki sevgiyi ve öfkeyi ayırt etmeyi öğrenir. Ardından oyun çağına geldiğinde oyun kutunun açılıp açılmadığını anlamazken zamanla açılmadığında öfkelene bilir, açıldığında da sevine bilir.
Çocuklarda Öfke Nöbeti Neden Olur?
Yaşanan duygu ve dürtü problemleri hem biyolojik sebeplerden hem de çevreyle alakalı olabilir. Çocuklar, öfkeyi hem hoşlanmadıkları bir sonuç hem de bir amaca ulaşmak istediklerinde kullanırlar.
Aynı zamanda öfke nöbeti kızgınlık, şaşırma, hırs ya da korku kaynaklı olabilir. Eğer daha önce öfke nöbetinde isteği yerine getirilmişse bu durumu kullanmaya devam etmesi olağandır.
Öfke nöbetinin nedenleri arasında hayal kırıklığı, yorgunluk veya açlık da olabilir. Ayrıca dikkati kendi üzerlerine çekmek istediklerinde, bir şeye sahip olmak istediklerinde veya bir şey yapmak istediklerinde nöbet geçirebilirler. Ebeveynler bu durumdan kendilerini sorumlu tutup patlamaların kötü yetiştirme tarzıyla oluştuğuna inanıp suçluluk duygusuna kapılırlar. Fakat asıl neden ne tamamen doğuştandır ne de tamamen öğrenmeyle alakalıdır.
Özerklik için çabalarlar: Çocuğun bilişsel becerileri geliştikçe daha bağımsız olmak isterler. Bağımsız olmaya giden yol ebeveynlerinin beklentileriyle çatışmaya yol açar.
Çocuk (henüz) her şeyin plana göre gidemeyeceğini anlamıyor.
Beyin henüz kontrol mekanizmalarını geliştirmedi: Beynin ikiye ayrıldığını düşünürsek. Bir duygusal beyin vardır bir de bilişsel beyin. Duygusal beyin doğuştan gelen davranışlardan ve içgüdülerden (doğal duygu) oluşur. Yeni doğan bebekte bu beyin mevcuttur. Bilişsel beyin ise daha yeni yeni gelişmeye başlar. Yani öfkeyi kontrol etme, duygularıyla baş etme yavaş yavaş öğrenilir.
Öfke Nöbeti Geçiren Çocuğa Nasıl Davranmalı?
Öfke nöbeti geçiren bir çocuğu cezalandırmak veya tehdit etmek doğru olmaz. Çocuklarda öfke kontrolü için; nöbet esnasındaki davranışlarına odaklanmak daha doğru olacaktır. Nöbet geçiren bir çocuğu o esnada küçümsemeyin, yok saymayın, duygularıyla alay etmeyin, şakalaşmayın. Sözel ifadelerle yaklaşın. Örneğin ‘şuan seni anlayamıyorum biraz daha sakinleştiğinde konuşalım’ , ‘seni çok seviyorum ama bağırarak konuşman beni rahatsız ediyor’ .‘Bıktım senden’ , ‘babana her şeyi anlatayım da gör’ , ‘yeter sus artık, beni utandırıyorsun’ gibi ifadelerden uzaklaşın. Duygusal patlamadan sonra yatışmaya başladığında, sarılmaya ya da kucaklaşmaya ihtiyacı olacaktır.
Aynı zamanda şunu belirtmek isterim ki; bazı çocuklar öfke nöbetlerini kontrol etmekte çok zorlanır. Nedenini çözmeye çalışmayın yoksa aksi takdirde öfke nöbetinin daha uzun sürmesine neden olabilir çünkü öfke önlenemez. Çocuğun odaklanabileceği başka bir aktivite sunabilirsiniz ve dikkatinin dağılmasını sağlayabilirsiniz.
Çocuklarda öfke kontrolü için ipuçları vermek gerekirse:
- Öfke yastığı ya da bir kum torbası – öfkeyi nesnelerle uzaklaştırma
- Kendine zarar vermediğinden emin olun
- Kızgın hayvan boyatın – öfkeyi somutlaştırın
- Duygulara hitap eden kitaplar okuyun
- Gizli bir ‘öfke hareketi’ bulun. Örneğin, öfkelendiğinde gözlerini kapat ve üç kere kuvvetli nefes alın ve verin
- Öfke kutusu – evdeki tüm aile üyelerinin öfkelerini yazıp kutunun içine atın. Ara sıra öfke kutusunu boşaltın (isterseniz tekrar okuyun) ve ardından yakın
- Duygular hakkında konuşun. Yatmadan önce tekrar gün hakkında konuşabilirsiniz. Gün içinde üzen veya mutlu eden şeyleri söyleyebilirsiniz. Bunun için nesneleri de kullanabilirsiniz: örneğin taş (öfke), çiçek (sevinç), mum (üzüntü veya birini hatırlamak)
Çocuklarda Öfke Kontrolü: Çocuğun Öfke Kontrolü Nasıl Sağlanır?
Çocuklarda öfke kontrolü için bazı aktiviteleri önerebilirsiniz ya da çocuğunuzla beraber gerçekleştirebilirsiniz.
- İlgi alanı neyse onun üzerinde yoğunlaşın
- Enerjiyi atabilmesi için bedenin yorulması faydalı olacaktır. Yani sportif bir aktivite yapın (futbol, yüzme, koşma vs.)
- Resim yapın, bu esnada duygular üzerinde yoğunlaşın
- Tatile çıkın, bulunan ortamdan uzaklaşmak her bir bireye iyi gelecektir
- Hayvanları sevdirin varsa ev hayvanı yoksa dışardaki kedi köpekle iletişim kurun
- Çocuğunuzla sohbet edin, sizinle paylaşabileceği konuları olsun ya da soruları
- Nefes egzersizini uygulayın, sakinlemek için her zaman bir kurtarıcıdır
- Doğa gezisi gerçekleştirin, bol oksijenli bir yürüyüş zihni de bedeni de ferahlatacaktır
Öfke duygusu soyut bir kavramdır yani elle tutulur somut bir şey değildir. Bu yüzden çocuğun hissettiklerini somutlaştırmanızda fayda var. Bunu yapmanız için çok bir şeye ihtiyacınız yok. Evdeki görsellerle veya karton gibi malzemelerle öfke hakkında konuşabilirsiniz. Bazı zaman duyguları karşısında doğru olmayan davranışlara sebep olduğunu ama aslında duyguyla davranışın ayrı şeyler olduğunun farkına varması gerekir. Önemli olan çocuğun kendini ifade edebilmesi. Hissettiklerini sözel olarak ifade etmesi için yukarıdaki öneriler yardımcı olacaktır.
Yazar: Psikolog Demet Sezgin Kozallık
Yorum Yapın